Her Kadının Düştüğü Hata!

Basit bir soru soralım sana.


Senaryonun ne olduğu hiç fark etmez.


Bu, yatakta sana karşı ilgisiz ve isteksiz olan eşin için de geçerli olabilir; yeni tanıştığın erkek arkadaşın için de.

Partnerini yatakta mutlu etmek istiyorsun ve bunun için bir şeyler yapmayı planlıyorsun.


İlk ne yaparsın?


Biz sana söyleyelim. Güzel bir gecelik ve seksi topuklu ayakkabılar.


Öyle değil mi? Yanılıyor muyuz?


İşte danışanlarımızdan Seda’nın da düştüğü hata buydu ve bize danışana kadar da hatasının farkına varamadı.


Seda ve Taner 4 yıllık evli. Seda 32 yaşında bir bayan. (Gizlilik açısından isimleri değiştirdik)


Eşinin ona karşı yatakta artık hiç ilgisinin kalmadığından ve seks hayatlarının neredeyse bitme noktasına geldiğinden yakınıyordu.

"Her şeyi denedim...

Değişik kokular, gardırop dolusu fantezi gecelikler, makyaj malzemeleri… Ne yaparsam yapayım onu heyecanlandıramıyorum.


İlişkimiz başladıktan sonra en fazla 10 dakika sürüyor.


Belli pozisyonlar, belli sıra ile.


Ve ardından tek bir güzel cümle, söz bile yok. İyi geceler diyip uykuya dalıyor.


Kendimi resmen kullanılmış hissediyorum.

 

Daha da kötüsü ne kadar çabalarsam çabalayayım gün geçtikçe her şey daha da kötüye gidiyor.

İlk başlarda en azından haftada 1-2 kere birlikte olurduk.


Sonra bu ayda bir kereye düştü.


Şimdi ise ne zaman ona yaklaşsam ya yorgunum diyor ya da erkenden gidip yatıyor.


Ve en korktuğum şey.. Hissediyorum. Gün geçtikçe aramızdaki sevgi ve bağlılık da azalıyor.


Evliliğimiz bir gün bitecek diye korkuyorum

Seda

32 Yaşında

Başta da dediğimiz gibi Seda, evliliğin ilk aylarından sonra eşinin yavaş yavaş azalan tutkusunu ve ilgisini, gardırobunu zenginleştirerek ve dış görünüşünü güzelleştirmeye çalışarak artırmaya çalıştı.


Seksi gecelikler, kostümler, topuklu ayakkabılar, hoş kokular…


Bu başlarda işe yarıyor gibi görünse de uzun vadede hiçbir şeyi değiştirmedi.


Çünkü Taner’in Seda’ya olan ilgisizliğinin nedeni Seda’nın dış görünüşüyle alakalı değildi.


Bu yüzden Seda’nın Taner’in ilgisini yeniden kazanabilmek için odaklanması gereken şey çok başkaydı…

Odaklanması gereken şey Taner’in seks psikolojisiydi.


Ortada bir sorun vardı ve ilk olarak bu sorunun ortaya çıkarılması gerekliydi.


Seda’nın Taner ile konuşarak problemin kaynağına inmesi ve sonrasında da doğru yaklaşımla sorunu çözmesi gerekiyordu…


Normalde Seda, Taner ile ne zaman seks hakkında konuşmak istese Taner hemen konuyu değiştirmeye çalışır ya da yorgunum diyerek yatmak isterdi.


Bu da onunla iletişim kurmayı imkansız hale getiriyordu.


Ama bu sefer öyle olmayacaktı.


Çünkü Seda onunla iletişim kurma konusunda özel bir yöntem denedi.


Bu yöntemin adı “ Responsif Yaklaşım Metoduydu”


Bu metodu kullanarak Seda Taner’e birtakım bilinçli ve bilinçaltı sorular sormaya başladı.


Başta Taner çok konuşmak istemedi ve her zamanki gibi dönüp uyumak istedi.


Ama sonrasında bunun klasik bir konuşma olmadığını fark etti.


Konuşulanlar ve ona sorulanlar bu sefer çok farklıydı ve bunun etkisiyle yarı isteyerek yarı istemsiz yavaş yavaş dökülmeye başladı.


Ve Taner konuştukça ve kendini anlattıkça Seda duyduğu şeyler karşısında gerçekten çok şaşırdı. Bütün bu olup bitenlerin hiç farkında değildi.