Başta da dediğimiz gibi Yelda, evliliğin ilk aylarından sonra eşinin yavaş yavaş azalan tutkusunu ve ilgisini, gardırobunu zenginleştirerek ve dış görünüşünü güzelleştirmeye çalışarak artırmaya çalıştı.

Bu başlarda işe yarıyor gibi görünse de uzun vadede hiçbir şeyi değiştirmedi.

Çünkü Yelda SONDA YAPMASI GEREKEN ŞEYİ BAŞTA YAPIYORDU.

Ve bunun farkında değildi.

Odaklanması gereken şey aslında çok başkaydı…

Biz kadınlar konu erkekler ve seks olunca hep birtakım genellemeler yapmaya başlarız.

“Erkekler kırmızı renge bayılırlar.”

“En çok sarışınlardan hoşlanırlar”

“Topuklu ayakkabı severler…”

Ama atlanan gerçek şudur:

Eğer bir erkek zamanla tutkusunu ve heyecanını yitiriyorsa veya ilk anlardan beri tutkulu değilse, bunun 2 sebebi vardır:

İlk sebep: onu seksten uzaklaştıran ve sana karşı cinsel arzu duymasını engelleyen, belki senin bile farkında olmadığın birtakım engeller olabilir.  Biz bu engellere TUTKU KATİLLERİ diyoruz.

Bunlar bazen ilişkinin başlarında bazense zamanla ilişki içerisine oluşan ve erkeğin sana karşı olan arzularını tamamıyla yok eden düşmanlar.

Eğer böyle bir düşmanla karşı karşıyaysan ister Dünyaca ünlü top model ol, istersen de Dünyanın en iyi erotik dansçısı, onun seni arzulamasını sağlayamazsın.

O anki tutku katilini tespit edip onu yok etmeden erkeğin seni asla arzulamayacak ve hatta zamanla cinsel ilişkiden tamamıyla uzaklaşacaktır.

İkinci sebep ise erkeğinin derinlerde yatan isteklerini bilmemen ve onun seks psikolojisini yeterince anlamayıp, temel içgüdülerine hitap edemediğin için onun arzularını ortaya çıkaramamandır.

Bir sonraki bölümde Yelda’nın ve Selim ile aralarındaki TUTKU KATİLİNİ nasıl ortaya çıkardığından ve bu durumu çözerek nasıl ilişkisinde istediği cinsel kimyayı yakaladığından bahsedeceğiz.

Aşağıdaki butona tıklayarak devam edebilirsin.