Selim'in Aklından Geçenler...

Yelda dış görünüşünü değiştirmenin veya fanteziden fanteziye koşmanın bir çözüm getirmeyeceğini anlamıştı. Zaten bunların hiçbiri de işe yaramamıştı.


Yelda’nın odaklanması gereken şey bambaşkaydı.


Odaklanması gereken şey Selim’in seks psikolojisiydi.


Ortada bir sorun vardı ve ilk olarak bu sorunun ortaya çıkarılması gerekliydi.


Yelda’nın selim ile konuşarak problemin kaynağına inmesi ve sonrasında da doğru yaklaşımla sorunu çözmesi gerekiyordu…


Normalde Yelda, Selim ile ne zaman seks hakkında konuşmak istese Selim hemen konuyu değiştirmeye çalışır ya da yorgunum diyerek yatmak isterdi.


Bu da onunla iletişim kurmayı imkansız hale getiriyordu.


Ama bu sefer öyle olmayacaktı.


Çünkü Yelda onunla iletişim kurma konusunda özel bir yöntem denedi.


Yelda’ya öğrettiğimiz bu yöntemin adı “ Responsif Yaklaşım Metoduydu”


Bu metodu kullanarak Yelda Selim’e birtakım bilinçli ve bilinçaltı sorular sormaya başladı.


Başta Selim çok konuşmak istemedi ve her zamanki gibi dönüp uyumak istedi.


Ama sonrasında bunun klasik bir konuşma olmadığını fark etti.


Konuşulanlar ve ona sorulanlar bu sefer çok farklıydı ve bunun etkisiyle yarı isteyerek yarı istemsiz yavaş yavaş dökülmeye başladı…


Yelda’nın ilk öğrendiği gerçek onu resmen hayal kırıklığına uğrattı ve biraz da kızdırdı.


Selim onun yatak odasında topuklu ayakkabı giymesini istemiyordu.


Selim’in boyu Yelda ile aynıydı ve Yelda topukluları giydiğinde eşinden uzun oluyordu ve bu da Selim’i kötü hissettiriyordu. O ne zaman topuklu ayakkabı giyse Selim kendini kısa hissediyordu ve bu da onun egosunu baskılıyordu.


Yelda Selim’e “Neden bunu daha önce söylemedin peki” diye sordu.


Selim: “Seks hayatımızı güzelleştirmek için çaba gösteriyordun ve ben buna engel olarak senin şevkini kırmak istemedim” dedi.


İlk iş Yelda onca para vererek aldığı topukluları hayıflanarak rafa kaldırdı ve bir daha onları hiç giymedi.

Ardından Selim’den başka bir itiraf daha geldi.


Selim, “Seks anında tahrik olmuyorum çünkü senden yeterince reaksiyon alamıyorum.” dedi.


Reaksiyon?


Yelda buz kesti. Selim’in dediklerine bir anlam veremiyordu.


Onun için yapmış olduğu onca şeye rağmen Selim nasıl böyle düşünebilirdi?


Bir erkek yatakta seksi kıyafetler giyinen, temiz, güzel ve bakımlı bir bayandan başka ne isteyebilirdi?


Ortada bir gerçek vardı. Bütün bu yaptıkları Selim için çok az anlam ifade ediyordu.


Ve gün geçtikçe de etkisini yitiriyordu.


Oysa yapılması gereken şey belliydi.


Yelda, Selim’in göz zevkinden önce onun seks psikolojisine odaklanmalıydı…


Çünkü onu yatakta çılgına çevirmek için ilk olarak Selim’in bedeniyle değil zihniyle sevişmesi gerekiyordu…


Yaptığımız yönlendirmeler ve detaylı seks psikolojisi açıklamaları neticesinde Yelda, Selim için sekste ölümcül önem seviyesine sahip olan tetikleyici faktörleri öğrendi.


Ve evliliğinin ilk zamanlarına dönüp şöyle bir baktığında aslında şu an yaşadığı sorunların hemen hemen hepsinin geçmişte farkında olmadığı birtakım psikolojik temellere dayandığını anladı.


Selim Kendisini Yatakta Başarılı Hissetmiyordu!


Evliliklerinin ilk zamanlarıydı. Selim anlam veremiyordu.


Bir şeyler yanlış olmalıydı. Yatakta ne yaparsa yapsın Yelda’nın tepkileri çok az değişiklik gösteriyordu.


Yelda’nın bütün erojen bölgelerini uyarıyor, ritmi hızlandırıp yavaşlatıyor, farklı pozisyonlar deniyordu.


Ama ne yaparsa yapsın Yelda’dan aldığı tepkiler basit bir Ahhhh… sesinden öteye geçmiyordu.


Zamanla kendisini suçlamaya başladı.


Yeterince iyi değildi çünkü. Eğer yeterince iyi olsaydı Yelda’nın çığlıklar içerisinde orgazm olması gerekirdi.


Ama bu hiç olmadı.


Zamanla deneyeceği pek bir şeyin kalmadığını hissetti.


Yelda’ya da bir şey soramıyordu çünkü “Neden zevk almıyorsun?” gibi bir soru sormak saçma olurdu.


Ya ona sen beceremiyorsun diye cevap verirse ne olacaktı.


Zorlandığını hissetmeye başladı. Aklına geldikçe içi sıkılıyordu.


Cinsel ilişki esnasında sıklıkla ereksiyon kaybetmeye başladı. Bu onu çok korkuttu.


Bunun üzerine ereksiyonunu uzun süre koruyamayacağı endişesiyle cinsel ilişkinin süresini kısaltmaya başladı.


Zamanla bu durum Yelda’da sıkıntı yaratmaya başladı. Yelda bu kadar kısa süren bir ilişki istemiyordu.

 

Tatminsizliği Yelda’nın her halinden belliydi.


Selim ne yapacağını şaşırmıştı. Gün geçtikçe içine kapandı. Sustu.


Artık seks yapmayı canı hiç istemiyordu. Çünkü kendisini seks anında başarısız hissediyordu.


Çünkü Yelda’nın yüzündeki o mutsuz ifadeyi görmeyi istemiyordu.


Bu yüzden ne kadar az ve kısa olursa o kadar katlanılabilir olurdu bu durum Taner için.


Bu yüzden Taner zamanla seksten uzaklaştı ve Yelda talep etmediği sürece de ona yaklaşmadı.


Onun her seks tecrübesinde o mutsuzluğu yaşadığını görmemek adına cinselliğini kurban etme yolunu seçti…


Bu itirafı Yelda duyduğunda gözleri doldu. Açıkçası hiç böyle bir şey beklemiyordu.


Üzüldü ve Selim’e sarıldı.


“Ben seni çok seviyorum ve yatakta seninle birlikte olmaktan da çok mutluyum”, dedi Yelda.


Selim: “Ama ben bunu hiçbir zaman tam anlamıyla yatakta hissetmedim. Ne yaparsam yapayım senin için hiçbir şey değişmiyor gibi: Bu manzarayı görmekten çok yoruldum” dedi.


Selim’in TUTKU KATİLİ başarısızlıktı ve bu katilin ortadan kaldırılması gerekiyordu.


Selim, Yelda’yı baştan çıkarmak ve varlığıyla zevkten ona adını unutturmak istiyordu.


Yelda’nın aldığı zevkten adeta kontrolünü kaybetmesini ve tüm varlığıyla kendini ona adamasını istiyordu.


Çığlıkları yankılansın ve daha fazlasına dayanamayacak boyuta gelip bu kadarı yeter diye Yelda’nın ona

yalvarmasını istiyordu.


Peki bu nasıl mümkün olacaktı?

>