Beni Cepte Gören Erkeğe Nasıl Davranmalıyım? 3 Aşamalı Strateji

kadını cepte gören erkek

Aşk Kampüsü’nden herkese merhaba, ben ilişki koçunuz Mert.

Bugün sizlerle çok önemli bir konuyu ele alacağız:

Konumuz şu: "Beni Cepte Gören Erkeğe Nasıl Davranmalıyım?"

Danışanlarımdan şöyle sorular alıyorum: 

"O beni cepte görüyor. Onun için her zaman elinin altında biriymişim gibi hissediyorum. Bunu değiştirmek için ne yapabilirim?"

Partnerinizin sizi yeterince önemsemediğini hissetmek, değersizlik ve belirsizlik hissi yaratabilir.

Ancak bu duruma nasıl geldiğimizi ve buradan nasıl kurtulabileceğimizi anlamak çok önemli.

Belki siz de onun her aradığında ulaşabileceği biri oldunuz, belki de farkında olmadan onun sizi hafife almasına izin verdiniz.

Bunun birçok sebebi var ama merak etmeyin, bu durumdan nasıl çıkacağınızı birazdan anlatacağım.

Ve size defalarca denenmiş ve etkisi kanıtlanmış 3 Aşamadan Oluşan Stratejimden bahsedeceğim.

Bu stratejiyi kullanarak cepten kolaylıkla çıkacak ve ilişkide hızlı bir biçimde dengeleri kurabileceksiniz.

Hazırsanız, kahvenizi alın.

Başlıyoruz!

Seni Cepte Gören Erkek Sana Nasıl Davranır?

Bunu anlamak için onun davranışlarına bakmanız yeterli olacaktır. Bu adamların en belirgin özelliği ilişkide ilgi ve iletişim eksikliğidir.

Yani sizinle yeterince ilgilenmiyor oluşu, ilişkinin ağırlığını hissetmiyor oluşu bunun başlıca göstergesi.

Bir adam neden ilgisizleşir? Bunun üç sebebi var. Ya artık sıkılmıştır ve terk etmeyi düşünüyordur.

Ya da otomatik pilota bağlamıştır, minimum eforla ilişkiyi yürütmeye çalışıyordur. Sizi cepte görmeyen bir adam kolay kolay otomatik pilota bağlayamaz. Çünkü ilişkinin yürüyebilmesi için ödün vermesi, çabalaması gerektiğini bilir.

Dediğim gibi eğer bu yönde bir çabası yoksa size şimdiden 20 yıllık karısı gibi davranmaya başlar. Üzücü ama gerçek.

Şimdi asıl soru şu:

Neden Ceptesin ve Bu Duruma Nasıl Düştün?

Bence burada sorulması gereken en KRİTİK SORU BU!

Şuna emin olabilirsiniz, eğer siz buna izin vermeseydiniz o bunu asla yapamazdı.

Altını çizerek söyledim çünkü doğrusu bu. Hani ünlü bir söz varya:

“İnsanların size nasıl davranacaklarını siz onlara öğretirsiniz.”

İşte bu sözün büyüklüğü yine burada devreye giriyor.

Size böyle davranıyor çünkü bunu ona siz öğrettiniz.

DİKKAT: Özel Yazı

Eğer ilişkide cepte olduğunuzu düşünüyorsanız ve bu durumu bir an önce değiştirip Onu kendinize sırılsıklam aşık bir hale getirmek istiyorsanız sizin için "özel bir yöntemimiz" var.

Erkeğin beynindeki bağlılık tetikleyicilerini kullanarak “Aşk Hipnozu Etkisiyle” ilişkide bir erkeği kendinize çok kısa sürede deli gibi aşık etmek mümkün.

“Aşk Hipnozu Etkisi” ni kullanarak ilişkinizi bir anda bambaşka bir boyuta taşıyabilirsiniz.

Bu bilimsel yöntemi öğrenmek için aşağıdaki butonu tıklayın.

Peki ama bu nasıl oldu?

Yaptığınız muhtemel 3 büyük hatayı söyleyeyim mi?

Eğer doğruysa beni haklı çıkarın:

1. Kendi Hayatınızdan Çok Onun Hayatına Odaklandınız

kendi hayatından çok erkeğin hayatı

Kendi hayatınızı unuttunuz, önceliklerinizi unuttunuz. Bir anda dünya onun etrafında dönmeye başladı.

Onun hedefleri, sınavları, ailevi sorunları, işi, kariyeri konuşulur oldu.

İlişkiniz sanki o ve onun hayatından ibaret hale geldi. Bu durumda siz ve sizin hayatınız önemsizleşti.

Ortada bir efor var ve bu efor tamamen onun hayatı ile ilgili. Sizin değil.

Ve sizin için harcanan bir efor da yok. Diğer yazılarımızda ne demiştik?

Bir erkek sizin için enerji harcamıyorsa, sizi zamanla daha değersiz görür.

Değersiz gördükçe de sevgisi, ilgisi azalır.

İlgisi azalan erkek de eğer hala ilişkisi devam ediyorsa sizi otomatik pilota alır ve cepte görmeye devam eder.

Bakın nasıl her şey domino taşı gibi ardı ardına birbirini etkiliyor değil mi?

Gelelim 2. sebebe.

2. İlişkide Sürekli Verici Olan ve Alttan Alan Taraf mısınız?

Bu belki de en büyük sebep.

Bu aslında daha çok çocukluğunuzla ilgili bir durum. Çocukluğunda gerek aile içinde gerek aile dışında sürekli otorite figürüne maruz kalan, gereksiz yere özür diletilen, saygı kisvesi altında haklarını savunması engellenen, bastırılan bireylerde bunu sıklıkla görüyoruz.

Bu tarz bireyler için kaos ve tatsızlık baş edilebilir durumlar değil.

Dolayısıyla bu bireyler, bir problem karşısında hemen geri adım atma ve alttan alma davranışı içerisine giriyorlar.

Hata kendilerinde olmasa bile bu durum böyle.

Bu durumda da karşıdaki kişi buna uygun biçimde davranıyor ve ilişkinin kontrolünü eline alıyor.

Aslında bunu sadece ilişki anlamında da düşünmeyin. Böyle bir durum hayatınızın bütün evrelerine sirayet eder.

Eğer böyle bir durumla karşı karşıya olduğunuzu düşünüyorsanız bu konuda yardım almaktan çekinmeyin.

Şuna emin olabilirsiniz. Bu kişiden ayrılsanız ve başkasıyla birlikte olsanız yine bu aynı tuzağa düşeceksiniz.

Çünkü bu durumu ortaya çıkaran kişi sizsiniz. Suçlamak için söylemiyorum yanlış anlamayın.

Durumun farkına varın diye söylüyorum.

3. Kendi Değerinin Farkında Olmamak

Bu da son sebebimiz.

Aslında bu da yine çocukluk dönemine dayanır. Değersiz hissettirilen bireyler kendi değerlerini bilemezler.

Tabi bu travmanın boyutuyla da ilgili.

Kendi değerinizin farkında olmadığınızda, partneriniz de sizi değerli görmeyebilir ve ilişkiye aynı özeni göstermeyebilir.

Bu da nihayetinde ilgisizliğe ve cepte olmaya giden silsileyi tetikler.

Sebepleri konuştuk.

Peki bu durumlar karşısında ne yapacağız?

Beni Cepte Gören Erkeğe Nasıl Davranmalıyım?

ne yapacağını bilemeyen kadın

Burada danışanlarıma üç aşamalı bir yaklaşım tarzı öneriyorum. Buna strateji de diyebilirsiniz.

1

İlk Aşama: Gizli Bariyer Tekniğini Uygulayın

İlk aşamada Gizli Bariyer Tekniğini uygulamaya koyacağız.


Bu teknikten kısaca bahsedeyim. Bu tekniği genellikte ilişkide umursamaz, ilgisiz ve ciddiyetsiz erkeklere karşı uyguluyoruz.


Bu tekniğin amacı onunla aramıza bir engel koymak. Ama bu engelin varlığını reddediyor olacağız.


Yani karşı taraf aramızda bir mesafe/engel oluştuğunu hissediyorum derse, “Ne münasebet canım, her zamanki biz işte” diye yanıt vermeli, durumu kabullenmemelisiniz.


Yapmanız gereken şu: O size nasıl davranıyorsa siz de ona öyle davranın.


Aramıyor mu aramayın, mesaj atmıyor mu atmayın. Buluşmak için fırsat yaratmıyor mu, siz teklif dahi etmeyin.


Uzaklaşın yani.


Hatta sizi aradığında birkaç saat geç dönün.


Mesajlarına görüldü atın, ama geç cevap verin.


Böyle bir durum karşısında karşınızdaki afallayacak. Kendi kendine şunu diyecek: 


"Ya ne oldu bu kıza ya? Saniyesinde dönen şimdi beni bekletiyor.”


Birkaç gün içinde sizdeki bu değişime anlam veremeyip size soracak neler oluyor diye.


Bu durumda asla trip atmayın. Trip atmak karşı tarafa koz vermektir.


Bir erkek triple kazanılmaz kaybedilir. Trip atan değerini düşürür bunu unutmayın.


Şunu söyleyeceksiniz: “Hayatım son zamanlarda çok meşgulüm ve bu böyle de devam edecek gibi görünüyor. Bu yüzden de her an müsait olamıyorum.”


Bu cümle karşısında tabi gayriihtiyari olarak size şu soru gelecek: “Meşguliyetin neydi? Ne yaptın kimlerleydin?”


Burada da gerçeği söyleyeceksiniz. Arkadaşlarımlaydım. İşlerim yoğundu. Kitap okuyordum vs. artık boşluğu siz doldurun.


Bu durumda diyecek bir sözü olmayacak. Ama ilişkideki kontrolünün azaldığını hissetmeye başlayacak ve bu da onu rahatsız edecek.


Bakın bu bir kıskandırma falan değil öyle olmamalı.


Yani işte şu ortamda arkadaşlarla buluştuk, şöyle de bir çocuk vardı, yeni tanıştık çok tatlı biri gibi kıskandırma hamlelerine sakın girmeyin.


Sakın. Sakın!


Biz şu an sizin ilişkideki değerinizi yükseltmeye çalışıyoruz. Eğer onu kıskandırmaya çalışırsanız güvensiz algılanırsınız ve değerinizi düşürürsünüz.


Bakın bunlar çok önemli. Eğer değeriniz düşerse de ilişkideki dengeyi kurma fırsatını asla elde edemezsiniz.


Kıskandırma konusu ayrı bir konu ve bunu başka bir yazıda detaylıca anlatacağım.


Şimdi konumuza dönelim.


Ona meşgul olduğumuzu söyledik ama bunun lafta kalmaması gerekiyor. Yalanımız ortaya çıkmasın diye değil, öyle olması gerektiği için.


Neden öyle olması gerekiyor diyorum biliyor musunuz?


Çünkü büyük ihtimalle bu zamana kadar kendi hayatınızla yeterince çok ilgilenmediniz.


Artık bunu değiştirme vakti. Şimdi 2. aşamaya geçiyoruz.

2

İkinci Aşama: Yeni Hayatınızı Yaratın

2. Aşamada onunla değil kendinizle meşgul olmanız gerekiyor.


Ve onsuz da mutlu olabilmeniz, eğlenebilmeniz gerekiyor.


Bu süreçte mutlu olacağınız şeyler yapın, kendinize hedefler koyun, aktiviteler planlayın ve kişisel gelişiminize odaklanın.


Bu hem kendinize saygınızı artıracak hem ilişkinizde yeni dengelerin oluşması için gereken zamansal boşluğu yaratacak hem de sizi daha çekici bir hale getirecektir.


Evet daha çekici. Yanlış duymadınız!


Hayatınızda ne kadar mutluysanız, ne kadar bağımsızsanız o kadar çekici olursunuz.


Çünkü dışarıdan bakan insanlar ilk olarak sizin hayatınızdan ve yaşam biçiminizden etkilenir.


Bir erkek için dış güzellik ilk çekim faktörü olabilir.


Ama onun eğer tamamen bir cinsel beklentisi yoksa ilişkide kalmasını sağlayan şey sizin auranız ve yaşam biçiminizdir.


Erkek arkadaşınıza veya eşinize bağımlı oldukça iticileşirsiniz.


Biraz kırıcı oldu ama biz Aşk Kampüsü’nde doğruları konuşuyoruz kusura bakmayın.


Alıp başınızı dağlara çıkın demiyorum ama kendi öz alanınızdaki mutluluğunuz ve kendi dünyanızdır sizi çekici ve vazgeçilmez kılan.


İşte bu yüzden 2. aşama kendi mutlu hayatınızı yaratmak olmalı.


Gelelim 3. aşamaya

3

Üçüncü Aşama: Sınırları Çizmek ve Dengeleri Kurmak

İşte burası sınırları koyduğunuz, kapıyı araladığınız ve girmesi için ona son bir şans verdiğiniz yer.


Yani cepten çıktığınız, ilişkideki doğru dengeleri yaratacağınız yer.


Doğru dengelerden kasıt şu:


İlişkinin kontrolünün erkeğin veya kadında olmadığı, güç mücadelesinin değil karşılıklı saygının olduğu ortamdan bahsediyorum.


Çoğu popüler ilişki tavsiyesi bunu aksi yönündedir. Bunun sebebi ise çatışmadan yararlanmak ve bu yolla viral olmaktır.


Bunları Youtube’da Instagram’da sıklıkla görebilirsiniz.


Erkeklere hayvan lakapları takan, küfreden ilişki danışmanları!


Atladıkları şey şu:


Eğer ilişkilere tamamen strateji gözüyle bakarsanız her zaman için ortada bir mağlup olacaktır.


Ve malup olanın en büyük arzusu bir gün galip olmaktır.


Dolayısıyla bunun adı ilişki değil savaştır.


Eğer düşman arıyorsanız düşmanınız elini tuttuğunuz kişi olmasın. Bunun kimseye bir faydası yok!


Neyse lafı uzatmayalım.


Gelelim sınır koyma ve ilişkide dengeleri kurma olayına.


Yukarıda anlattım; bazılarımız ilişkide çok fedakar ve alttan almacı davranıyor.


Ve en nihayetinde ilişkide git gide ezilen, sömürülen, değer verilmeyen bir kadın haline geliyor.


Eğer böyle bir durumdaysanız SINIR KOYAMIYORSUNUZ demektir.


Karşınızdaki sürekli sizin sınırlarınızı ihlal ediyor ve sizi ilişkide bir alan bırakmıyor.


Bu duruma düşüyorsunuz çünkü böyle öğrendiniz, size böyle öğretildi.


O zamanlar çocuktunuz veya kendi benliğinizi ortaya koyamayacak kadar dezavantajlı konumdaydınız belki.


Ama şimdi öyle değil.


Artık bunu yapabilirsiniz.


Ama elinize kılıcı alıp: savulun uleeyyyyyn! diyerek değil.


Adım adım ve yavaşça.


Bunu sadece erkek arkadaşınızla sınırlandırmayın. Siz böyle bir mekanizma geliştirdiyseniz muhtemelen hayatınızdaki herkes size böyle davranıyordur.


Bunu, size haksızlık eden insanlar arasında dişinizi geçirebileceğiniz en zayıf insandan başlayarak en güçlü olanına kadar sırayla herkese yapmalısınız.


Karşı çıkmalı ve kendinizi savunmalı, kendinizi ortaya koymalısınız.


İlki çok çok zor olacak, ikincisi çok zor olacak, üçüncüsü zor olacak ama sonrasında bunu daha kolay yapar hale geleceksiniz.


Bir müddet sonra da bu sizin refleksiniz olacak.


Artık ilişkilerde kendinizi kolaylıkla var edebilecek ve sağlıklı sınırlar çizebileceksiniz.


Ama bu bir anda olmayacak, bunun için kendinize zaman vermelisiniz.


İşte bu şekilde küçük küçük erkek arkadaşınızı ittirerek ilişkide o alanı açmaya çalışın.


Eğer bunu kararlı bir şekilde yaparsanız eninde sonunda 2 şey olur.


Ya doğru dengeyi bulursunuz ya da ondan ayrılırsınız.


Ayrılırsanız da üzülmeyin, erkek arkadaşınız terazide bir kefe olabilecek birisi değilmiş demek ki!

İşte bu yazıda uzun uzadıya anlattıklarımı uygulayarak sizi cepte gören erkeğe gereken cevabı ve tepkiyi gösterebilirsiniz.

Seni cepte gören erkeğe nasıl davranacağınızı öğrendiniz.

Sıra uygulamada.

Bu arada:

Eğer siz de bu tür bir durumla karşılaşıyorsanız, aşağıdaki yorum kutucuğuna yazıp bizimle paylaşabilirsiniz.

Ayrıca sorularınız varsa da sormaktan çekinmeyin. Ben ve ekip arkadaşlarım en kısa sürede sorularınızı yanıtlamaya çalışacağız.

Mutlaka Okuyun

Eğer ilişkide bu dengeleri nasıl kuracağınızı daha detaylıca öğrenmek ve ardından bağlılık tetikleyicilerini kullanarak “Aşk Hipnozu Etkisiyle” ilişkide bir erkeği kendinize deli gibi aşık etmek istiyorsanız aşağıdaki yazımızı mutlaka okuyun.

“Aşk Hipnozu Etkisi” sayesinde erkek arkadaşınızı kendinize bağlayabilecek ve ilişkinizi bir anda bambaşka bir boyuta taşıyabileceksiniz.

Detaylı bilgi için aşağıdaki butonu tıklayın.

  • feraye dedi ki:

    Merhaba. Gizli bariyer tekniği çok hoşuma gitti. Aslında ben de bu tarz bir yaklaşım içine girmeye çalışmıştım ama gerisi gelmemişt. Çok yardumcı oldu Mert bey. Bu yazdıklarınızı uygulayıp size dönüş yapacağım

  • >